Özellikle kuşkucu insanlarda görülen bu rahatsızlık sanrısal bozukluklarla ortaya çıkar. Sanrı; kişinin düşüncelerinin kesin kantlarla hatalı olmasına rağmen dış gerçeklerden yanlış anlamlar çıkartmaya yönelimli düşünceler toplamıdır. Bu hastalar bazı gizli güçler tarafından izlendiklerini hatta beyinlerinin uzaylılar tarafından kontrol edildiğini bile düşünebilirler. Bu sendrom farklı şekillerde çeşitlilik göstermektedir. Adını 1998 de yayınlanan “Truman Show” filminden alan bu sendromda baş karakter Truman (Jim Carrey), anne karnındayken bir şirket tarafından evlat edinilmiş ve her anı her yaptığı izlenen bir show kahramanı olmuştur.
Capgras Sendromu
Kişi çevresinde iletişimde bulunduğu insanların başka kişilerle yer değiştirdiğine inanır. Sıklıkla kadınlarda görülen bu sendrom şizofreninin belirtileri arasında yer almaktadır. Kişi kendisine kurulmuş bir komplo içerisinde hisseder. Bu sendrom türünde kişi yakın akraba ve arkadaşlarının benzer yada sahteleriyle yer değiştirdiğine inanır.
Likantropi
Çok eski tarihlerden beri varlığını sürdüren bu hastalıkta kişi kendinin bir hayvana dönüşebildiğini iddia eder. Kurt adam sendromu olarak bilinen bu hastalığın tedavisinde henüz sonuç alınması mümkün olmamıştır. Bazı gizli hastalar ise bir hayvana dönüştüklerini iddia etmeseler de hayvansal davranışlarda bulunurlar. Tıp dünyasında tek başına bir hastalık olarak kabul gördüğü gibi şizofreni ve bipolar bozukluk hastalıklarının belirtileri olarak da görülmektedir.
Paranoid Sanrılar: İnsana mantıklı gelen bir düşünce biçimi ve iyi bir kurgu ile kişi herkesten şüphelenmektedir. Takip edildiğini hatta öldürülmek istendiğini düşünen kişi bu durumu engellemek adına şüphe duyduğu kişilere karşı şiddete başvurabilir. Bu kişiler hastalıklarını reddeder ve tedavi olmak istemezler. Aldatılma hezeyanları da yaşayan bu hastalar eşleri tarafından sürekli aldatılıp aşağılandıklarını düşünürler. Bu durumdaki hastalar intihara teşebbüs edebilir daha da ileri giderek cinayete bile teşebbüs edebilirler.
Dış merkezci Truman sendromlular ise dünyayı paranın yönettiğine inanırlar. Gizlice yönlendirildiklerini ve savaşların, kaosların onların çıkarları için özellikle yapıldığını düşünürler. Sosyal medya tarafından da yönetildiklerini ve paranın tüm dünyayı saran bir sömürü aracı olduğuna ve tüm teknolojik olanakları bu amaçta kullandığını düşünürler.
Bilim adamları, bu hastalığın popüler kültürün sosyal medyanın ve televizyon kültürünün, insanların akli dengelerini psikolojilerini nasıl etkilediğinin yadsınamaz bir gerçek olduğunu vurgulayarak, bu hastalığa sahip insanların üzerinde bu kültürlerin büyük etkiler yaratmış olabileceğini dile getirmektedirler.
Truman sanrıları yaşayan kişileri bu durumdan kurtarabilmenin en basit ama gerçekleştirmesi bir o kadar da zor yolu; onlara güven duyabilecekleri bir dünya sunmaktır. Bireysel olarak özgürlüklerinin kısıtlanmadığını hissetmelidirler. Yaşadıkları yerde/ülkede adalete güvenin tam olması gerekmektedir. Maddi açıdan kendilerini özgür hissedebilecek kadar doyum sağladıkları, insani tavırların, iyiliğin ve çıkarsızlığın hakim olduğu, insanlar arasında hiçbir ayrımcılığın yapılmadığı bir yaşamın onlara sunulması Truman sendromlu kişilerde sanrıların yavaş yavaş yok olmasını sağlayabilir.
Truman sendromuna yakalanmamak için; sosyal medyada ve televizyonda yayınlanan film, dizi, kişisel hayatı irdeleyen çeşitli yarışmalar ve haberlerin etkisinde kalmamak için her gün biraz daha fazla okuyarak araştırarak ve gelişerek bakış açımızı ve yaşam standartlarımızı değiştirmek adına çaba sarfederek bu sendromdan uzak kalmayı başarabiliriz. Sosyal medyada ve televizyonlarda fazla göz önünde olan kişilerde de görülme olasılığı yüksek olan bu sanrılara yakalanmamak için bu ün sahibi kişiler, kendilerine iş dışında bu ortamlardan uzak daha steril ve kendilerine ait bir yaşam alanı yaratmalıdırlar.
Kaynakça:
www.tzv.org.tr