Jül Sezar MÖ. I. yüzyılda Fransa,Belçika ve Batı Almanya’yı işgal ederek büyük ün ve şöhret kazanan Romalı bir generaldir.Bunun yanında hitabet ve yazarlık konusunda da iyiydi.İdeolojisinde hükumetibn demokratikleşmesi ve alt sınıflar için daha fazla hakkı destekleyen Populare düşüncesi vardı.Bu yönden bakılınca da Pompey tarafından idare edilen Roma Senatosu’nu kazandığı ün ve popülerlik sayesinde idari anlamda tehtit eder hale gelince Sezar’a ordusunu dağıtmasını için emir verildi.Sezar bu emri reddetti.Kendi birlikleriyle bir yola çıktı ve Rubicon ırmağını geçerek Capitol’e yürüdü.Artık geri dönülemez bir yol ve kader anından sonra ise bir iç savaş başladı.Düşmanlarını Avrupa üzerinden Mısır’a kadar kovaladı.Mısır’dan ayrılmadan önce ise aşık olduğu Kleopatra’yı kraliçe ilan etti.Roma’ya geri döndüğünde artık toprakları bir diktatör gibi yönetti.Sezar en iyi arkadaşı Brutos’un da karıştığı bir komployla roma takvimine göre 15 martta öldürüldü.Asya’ya düzenlediği bir askeri sefer sonrasında Sezar ünlü sözünü söylemiştir:’’Veni,vidi,vici’’(Geldim,gördüm,yendim.)
Sezar, rahiplik mertebesinden çıkartılmış, bunun bir nevi telafisi için başarılı bir askeri hayat yaşamıştır. Kendisini kanıtladığı en büyük anlardan biri Midilli kuşatmasını kazanmasıydı. Bu başarıda en yüksek askeri sembollerden biri olarak kabul edilen meşe yapraklı Civica tacını haketti. Aile yaşantısından beklediği desteği göremiyordu
Sezar hakkında çok sayıda efsane anlatılır. Yirmili yaşlarının başında Doğu Akdeniz’de Kilikya’lı korsanlar tarafından esir alındı. Kurtulma çabası ise ilk akla gelen cinslerden değildi. Adamları tarafından fidye karşılığında kurtarıldıktan sonra bir intikam ruhuyla, yerli liderlerden oluşan küçük bir ordu toplamış, korsanların yerini saptamış ve hepsini çarmıha gerip öldürmüştür. Bu sonuçla Sezar, aldığı intikamla sözünde durma ve dediğini yapma konusunda yine kendisini kanıtlamış oldu. Ülke yönetiminde sergilediği tavır ise kendi yanlılarının çoğunlukta olduğu Senato’ya danışarak, cumhuriyetin geleneklerine saygı göstermeye dikkat etti. O dönemde paralara kendi resmini bastırdı. Bu gelişme ile, henüz hayatta olan bir Romalı ilk kez bu kadar onurlandırılıyordu.