Hipnoz 18. yüzyıl doktorlarından F. Anton Mesmer’e göre hipnoz canlı manyetizması olarak isim verilen mistik ve gerçeküstü bir güçtü. Sonadıyla anılan ingilizcedeki “mesmerizm” yani hipnotizma (hipnotize etme),günümüz psikiyatristlerine göre fazlaca telkinleme durumunun, transa girmenin bir boyutudur.Aslında salt anlamda bir uyku durumudur.Gerçek ve ne kadar bilinç dışı sanılıp vücudun kendi ihtiyaçlarına göre yöneldiğimiz ve bilinçle yaptığımız uykunun yapay halidir. Öyleyse zihnin kontrolü dışında gerçekleştiğini kabul edebiliriz. Bu durumda bir iradeden bahsedebilir miyiz ? Hipnozun salt anlamının beynimizin bilinçaltı bölümlerine erişip yenilenmeye ya da iyileşmeye ihtiyaç duyan kısımlarını bir nevi tamir etmesidir. Kişinin hem bedenine hem düşünsel yaşamına bir iyileştirme sonrası yenilik kazandırır.İnsan beyninin karmaşıklığı aslında incelemesi oldukça zor olan ve araştırma aşamalarının daha da zor bir hal almasıyla hipnotize işlemlerinin de tek bir parça üzerinden değil, büyük bir parçayı bütüne indirgeyerek beyinde paralel işlemler yapıp hepsini ayrı ayrı bir program gibi bir arada toplar. Bu bağlamda hipnoz insanın bilinçaltını kontrole almasını sağlayan terapi yöntemlerinden biri olarak karşımıza çıkar.
Hipnozda Hangi Yöntemler Kullanılır?
Yöntem içeren inceleme ve gözlem türlerinden biri olduğundan, bu yöntemler arasında bakış, söz söyleme ve düşünce aktidir. Hipnozun temelinde Mesmer`in öğretilerinin olduğu bir gerçektir. Evre içinde bir auranın,bir enerji döngüsünün olduğunu ve bu bahsedilen döngünün insan bedenine benzer vaziyete olduğunu savunur.Bu akışa sahip enerjilerden biri bozulur ya da ilerlemede zorlanırsa eğer benzer şekilde insan vücudunda da aynı etkiler gözlemlenebilir. Bunlar histerik problemlere de sebep olabilir. Bunu izleyen aşamalarda hipnoz, serbest çağrışım gibi yöntemlerle aşılmaya çalışarak sorunun temeline dayanan mesmer. Enerji sektemelerini ilerletecek ve çözüme kavuşturacak başka tür fizyoterapiyle temellendirilmeye yaklaşılmıştır.Hipnoza yer açmak için aslında yeni anıya yer açmak üzere olduğumuzu bilmemiz gerekir: Beyin yeni anı oluşturmadığı zaman hipnozdadır. Böylece kişinin bilmediğini düşündüğü bilgilere ulaşılmasını sağlar. Zihinle beden birbirine olağandaki halinden çok daha yakın olur ve hislerinin en yoğun evresindedir. Hipnoz ilk seviyede sol beyin geçişi üzerinde harekete başlar. Trans durumu ilerledikçe sağ beyin aktivitesi daha baskın hale gelir. Hipnozda beyin dalgalarının yüksük seviyede uyanıklık halinin betadan alfaya geçişi seri derecede gerçekleşir. Hipnozun ilk seviyesi yani laterjik aşamaya geçiş ancak bedenin gevşemesi ile sağlanır. Bu derecede birey sempatik sınır sisteminden parasempatik sinir sistemine yavaşça geçiş yapmaya başlar. Zihinde rahatlamalar arttıkça beyin dalgalarında görülen titreşim seyrelir ve buna bağlı bir fonksiyonla sağ beynin işlevi ve aktivasyonu da o derece artar. Hipnozun yöntemsel çeşitlerinde ağrı tedavisi için kullanılıyor. Yapılan çalışmalar sonucunda sırt ağrılarında, bel ağırlarında ve kanser tedavilerinden doğan ağrılardan, bunun gibi kronik ağrıları da iyileştirdiği de gözlemendi. Tüm bunların yanında bazı ameliyatlarda anestezi olarak bile kullanıldığı görülmüştür. Kullanım tekniği bu alanda oldukça basittir ki hastanın sadece iç dünyasına odaklanması ve gecmiş anı kayıtların gözden geçirmesi isteniyor. Yeterli nefes kontrolleriyle geçmişte yaşanmış deneyimlerin tekrar yasanmaları sağlanır. Psikolojik sorunlar nedeniyle ortaya çıkan somtizasyonlarda da etkili olduğu gözlenmiştir.
Psikologların Hipnoz Değerlendirmeleri
Freud hipnozun patolojiyi doğuran anılara ve duygulara ulaşma konusunda başlangıçta kendisi ve Breuer`in sandığından daha az işe yaradığını görmeye başlamıştı. Klinik deneyimleri artıkça semptomların kalıcı olarak ortadan kalkmasının en belirleyici öğenin uygunuz olan başka bir öğenin bilinçdışı malzemenin normal bilince erişebilir hale gelmesi olduğunu farketmişti. (Örneğin pappenheimdeki bilinçdışı düşünce şöyle bir şey olabilirdi . Bu kadının iğrenç köpeğinden nefret ediyorum ve benim bardağımdan su içmesine izin vermesi beni öfkelendiriyor.) Bir hipnotik trans sırasında ortaya çıkan can sıkıcı anılar hasta transtan çıktığında yeniden ulaşılamaz hale geliyorlardı.Hastanın zihninde Freud`un savunma adını verdiği direnen bir kuvvet vardı ve anıları etkin bir biçimde farkındalık alanının dışında tutuyordu. Hipnotik trans savunmayı yapay biçimde aşıyor, analistin iltihap toplayan gizlere ulaşmasına olanak tanıyordu. Ancak asıl farketmesi gereken kişi hastanın kendisiydi ve bilemiyordu çünkü trans sona erdiğinde o anıya yönelik direnç yeniden işlerlik kazanıyordu. Trans sonrasına analistin hastayı ortaya çıkmış. Gizler konusunda bilgilendirmesi hastaya yaşantısal değil yalnızca düşünsel farkındalık sağlayabilirdi.
Hipnoz sırasında kayda geçen beyin dalgaları değerlendirmelerinde uyku ve rüya görme haliyle bağlantılı düşük frekans dalgalarında bir artış gözlemlenir. Bu da tam uyanıklık halinde yüksek frekanslı dalgalarda bir düşüşü gösterir. Her ne kadar bir düşüş yaşansa da tamamen ortadan kalkmamıştır.Bu durum hipnozun rüyaya ne kadar benzediğini bize gösterir. Fakat bu hipnoz halindeki bireyler tamamen istem dışı hareket edip de söylenen her şeyi yaparlar anlamına gelmez. Kişiyi hipnoz etmenin belli yolları vardır. Kişinin yani öznenin dış dünyayla bağlantısını kesmek için özellikle kullanılan bir cisme mesela cep saatine odaklanması istenebilir. Buna sabit bakış adı verilir. Başlarda çok sık kullanılan bu yöntem günümüzde azalmıştır ve çoğu kişi üzerinde işe yaramaz. Diğer bir yöntem ani emir ve komutlarla zihni meşgul etme üzerinedir.Bilinen üçüncü bir yöntem de kademeli rahatlamadır. Dingin bir ses tonuyla konuşarak ya da huzur veren görseller kullanılarak hipnozu yapan psikaytr öznenin zararlı alışkanlıklarını kişinin kabul etmesi için bir ortam sağlar . Yöntemlerin kimler üzerinde kullanıldığı ya da ne kadar işe yaradığı üzerinde farklı tartışmalar oluşsa da yüz yıldan fazla zamandır hipnozun anlamını bulmaya çalıştılar.Bir çok uzman araba sürmeyi ya da akışta bir şey izlemeyi (TV,video) hipnoz durumları olarak tanımladılar.Hipnoz durumlarının her bir çeşidinde kişinin kendi isteğiyle gerçekleştiğini söylemekte fayda var.
Bugün hipnoz çok çeşitli alanlarda kulanılıyor.Kullanım alanı geçişe göre çok daha yaygın olmasına karşın tıp alanındaki kullanımı görece kısıtlıdır. Bunun nedeni hipnozun hem kendinin hem yöntemlerinin tam olarak belirlenmemiş olmasıdır. Bu neliklerin cevapları özünde. Hipnotik transının çevresinde olup bitenlerin farkına varamayacak derecede odaklanmak, ileri derece konsantre olmaktır.
Kaynakça:
Amerikan Psikoloji Derneği
1 Yorum. Yeni Yorum
Hipnoz hep ilgimi çekmiştir